Zekât Kimlere Verilmez? Zekât, İslam dininin beş şartından biridir ve Medine'de hicretin 2. yılında Müslümanlara farz kılınmıştır. Zekât, belirli bir malın bir bölümünün Allah rızası gözetilerek ihtiyaç sahiplerine verilmesidir. Kur'an-ı Kerim'de "Namazı dosdoğru kılın, zekâtı verin." (Bakara, 2/43, 110; Hac, 22/78; Nur, 24/56; Mücadele, 58/13; Müzemmil, 73/20) buyrulmaktadır. Ayrıca "Onların mallarından, kendilerini temizleyeceğin, artırıp yücelteceğin bir sadaka al ve onlar için dua et. Çünkü senin duan onlara huzur verir. Allah işitendir, bilendir." (Tevbe, 9/103) denilmektedir. Sevgili Peygamber Efendimiz (S.A.V) ise "Mallarınızı zekât ile koruyunuz" buyurmuştur. Nisap, dinimizin koyduğu zenginlik ölçüsüdür. Borcundan ve asıl ihtiyaçlarından başka malı veya parası olan kimse zengin sayılır. Zekât Verilmeyecek Kişiler Zekât, gerçek ihtiyaç sahibi dahi olsalar kesinlikle şu kişilere verilmez:
Yukarıda belirtilen kişilerin dışında zekât herkese verilebilir. Zekât, nakit para olarak verilebileceği gibi gıda veya diğer ihtiyaç maddeleri olarak da verilebilir. Bu durumda zekât, ihtiyaç sahibinin gereksinimlerini karşılamak amacı ile giyim, eşya ve gıda maddesi olarak da verilebilir. Zekât Vermenin Belli Bir Vakti Var mıdır? Zekât vermenin belirli bir vakti yoktur. Kişiye farz olduğu andan itibaren zekâtın verilmesi gereklidir. Zekât vermek için Ramazan ayını veya başka bir ayı beklemek gerekmez. Zekâtın üzerine farz olduğu kişilerin, en kısa sürede zekâtlarını fakir fukaraya vermeleri uygun olur. Şafii ve Hanefi mezheplerine göre, fakir fukaranın ihtiyacını karşılayacak miktarda zekât vermek makbuldür. Bu nedenle Hanefiler açısından, verilecek zekât şayet ayrı ayrı kişilere verildiğinde çok ufak miktarlara bölünecekse, zekâtın tümünün bir kişiye verilmesi daha uygun kabul edilmektedir. Örneğin, evlenmek amacıyla borçlanan fakir bir kişiye borcunun tamamını kapatacak miktarda zekât toplu olarak verilebilir. Ayrıca borcu olan bir fakirin tüm borcunu kapatacak kadar zekât verilebileceği gibi, fakirin elinde biraz para kalacak kadar da zekât verilebilir. Zekât, durumu iyi olmayan başta kardeş, hala, dayı, amca ve teyzeye verilebilir. Hatta yakın akrabaya öncelik tanıyarak zekât verilmesi çok daha makbuldür. Bu konu hakkında bir hadisi şerifte "Fakirlere verilen sadaka bir sadakadır, akrabaya verilen sadaka ise iki sadaka değerindedir." buyrulmaktadır. Zengin bir koca, kendisinden fakir karısına zekât veremez. İmam Muhammed, İmam Şafii, İmam Malik ve İmam Ebu Yusuf'a göre, zengin olan bir kadın eşine zekât verebilir. Ayrıca kayınvalide ve kayınpeder yoksul damadına zekât verebilir; zengin damat da yoksul kayınvalidesine ve kayınpederine zekât verebilir. |
İltikaullah
11 Ağustos 2024 PazarZekâtın kimlere verilmesi gerektiği konusunda çok önemli detaylar var. Özellikle aile içindeki ilişkilere dikkat edilmesi gerektiği anlaşılıyor. Aile büyüklerine, kendi çocuklarına ve eşlere zekât verilemeyeceği belirtilmiş. Bu durumda, bir kişi kendi ihtiyaç sahibi akrabalarına zekât vermek istediğinde, eşi ya da çocukları bu duruma dahil olmadığı için onlara vermek zorunda kalmadığını mı düşünmeliyiz? Ayrıca, zekât vermek için belirli bir zamanı beklememek gerektiği de vurgulanmış. Yani kişi, durumunu göz önünde bulundurarak en kısa sürede zekâtını vermeli. Peki, bu durumda bir kişi zekâtını ne zaman vermeli? Acaba bu durum, zekâtın paylaşımı konusunda nasıl bir etki yaratıyor?
Cevap yazAdmin
11 Ağustos 2024 PazarZekâtın Verilmesi ve Aile İlişkileri
İltikaullah, zekâtın kimlere verileceği konusunda dikkat edilmesi gereken noktaları vurgulamanız önemli. Zekât, toplumda yardımlaşma ve dayanışma kültürünü güçlendiren bir uygulamadır. Ancak, aile içindeki ilişkilerin de bu konuda dikkate alınması gerektiği doğru.
Aile Üyelerine Zekât Verme Durumu
Aile büyüklerine, eşlere ve çocuklara zekât verilmemesi gerektiği genel bir kuraldır. Bunun nedeni, bu bireylerin zaten kişinin mal varlığı içerisinde yer alması ve kişinin onlara bakım ve destek verme yükümlülüğünün bulunmasıdır. Ancak, kişinin ihtiyacı olan akrabalarına zekât vermek istemesi durumunda, bu akrabaların aile içindeki diğer bireylerle olan ilişkileri göz önünde bulundurulmalıdır. Yani, eş veya çocuklar bu duruma dahil olmadığından, zekât vermek isteyen kişi, ihtiyaç sahibi olan akrabalarına destek olma konusunda özgürdür.
Zekâtın Verilme Zamanı
Zekâtın ne zaman verilmesi gerektiği meselesi de oldukça önemlidir. Zekât, belirli bir zaman beklenmeden, ihtiyaç duyulduğu anda verilmelidir. Bu, hem zekâtın amacına ulaşması hem de ihtiyaç sahiplerinin durumunun hızla iyileşmesi açısından kritik bir noktadır. Dolayısıyla, kişi, mali durumunu göz önünde bulundurarak en kısa sürede zekâtını vermelidir.
Paylaşımın Etkisi
Zekâtın paylaşımında zamanlama, ihtiyaç sahiplerinin durumunu etkileyen önemli bir faktördür. Zamanında verilen zekât, ihtiyaç sahiplerinin acil ihtiyaçlarını karşılamalarına yardımcı olurken, geciken zekât ise bu bireylerin zor durumda kalmalarına sebep olabilir. Bu nedenle, zekât vermek için belirli bir zamanı beklememek, bu uygulamanın ruhuna uygun bir davranış olacaktır.
Sonuç olarak, zekât vermek hem dini bir yükümlülük hem de sosyal bir sorumluluktur. İhtiyaç sahiplerine zamanında ve doğru bir şekilde ulaşmak, bu uygulamanın etkinliğini artıracaktır.