{ "title": "Kimler Zekat Verir", "image": "https://www.zekat.gen.tr/images/kimler-zekat-verir.jpg", "date": "19.01.2024 13:18:57", "author": "ismail veske", "article": [ { "article": "
Kimler Zekât Verir, Anne, babaya, dedeye, büyük anneye, evlada, toruna, eşe ve kafire zekât verilmesi uygun değildir. Fakir olmak kaydıyla geline, kardeş, hala, amca, dayı, teyze gibi akrabaya, damada, kayın valideye, kayın pedere, kayın biradere, üvey çocuğa zekât verilmesi uygundur. Eğer durumlar çok kötü ise yakın akrabaya zekât vermenin sevabı daha büyüktür. İddet beklemekte olan boşanmış zevcesine de zekât veremez. Çünkü buna vereceği zekâtın yararı az da olsa kendisine ait olur. Oysaki bu yarar, tamamıyle kendisinden kesilmiş bulunmalıdır.

Kadın, dinimize göre fakir kocasına İmameyn'e göre zekât verir. Kocası maddi sıkıntı içerisinde ise bu kavle uymanın sakıncası yoktur. Hayır kurumlarına (Medrese, Kur'an kursu ya da vakıflara), cami, mescit, yol, köprü gibi temlik yer almayan şeylerin inşa ve tamirine zekât düşmez. Hayır işlerine zekât verilemezse de zekât alan bir fakir kişi, almış olduğu parayı yol, cami, köprü ve çeşme gibi hayır işlerin de kullanabilir. Bu durumda zekât veren de zekâtı alıp harcayan da sevap kazanır.

Buralara zekât şeklinde verilen paralar bir fakire verildikten sonra, o fakirin de kendi rızasıyla, herhangi bir baskı olmadan parayı kuruma ya da vakfa hediye etmesiyle birlikte kurumda yer alan talebelerin ya da kurumun ihtiyaçlarında kullanılabilir. Asıl ihtiyaçlarından başka nisab miktarı bir mala sahip olana da zekât düşmez. Çünkü bu kimse zengin olarak kabul edilir, ihtiyaçtan fazla olarak elde olan malın ticaret eşyası, nakit para gibi değeri yükselen bir mal ya da ev ve ev eşyası gibi artmayan bir mal olması önemli değildir.

Bir kimse zekâtını, zengin bir erkeğin küçük olan çocuğuna veremez. Çocuk, babasının sahip olduğu mal sayesinde zengin sayılır. Fakat zengin olan bir kadının fakir ve bakıma muhtaç olan ve babası Müslüman olan çocuğuna zekât verilebilir. Çocuğun nesebi, baba tarafından sabittir; annesinin serveti ile zengin varsayılmaz. Yine bir kimse zekâtını, zengin bir adamın fakir ve Müslüman olan babasına ya da zengin olan bir adamın fakir ve Müslüman olan (Bü büyük çocuğuna ya da o kişinin fakir ve Müslüman olan eşine verebilir. Birer kişi olarak tasarrufa ehildirler, birbirlerine ait olan serveti ile zengin sayılmazlar.

Verilen bir zekât, fakirce ya da fakir çocuğun ve çocuğun velisi ya da velisince alınmadıkça tamam sayılmaz. Fakir olan bir yaşlının ya da paranın değerini bilip kanmayacak bir yaşta olan çocuğun zekâtı alması yeterlidir. Haşim Oğulları ve bunların istemediklerine zekât düşmeyeceği gibi, öşür, adak, keffaret gibi benzer diğer sadakalar da verilemez. Zekât ve bunun cinsi gibi şeyler, insanların yıkantısı sayılır. Haşim oğullarının şeref ve kıymeti kabul ettiği günden beridir. Bu yerlerde ancak bir ikram ve hediye biçimi ile sadaka verilebilir.

Haşim Oğullarından maksad; Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Efendimizin amcası Hazret-i Abbas ile Hazreti Haris'in evlat ve torunlarından ve Hazreti Ali ile kardeşleri Hazreti Akil ve Hazreti Cafer'in (Radıyallahu Anhüm) neslinden olanlardır. Bu kişilerin, ihtiyaçlarına göre, Hazîne'nin ganîmetler kısmından payları mevcuttur. Bu paylarını almadıkları durumda, ihtiyaçtan kurtulmaları için kendilerine zekât verilebileceğini söyleyen fıkıh alimleri de mevcuttur. Peygamber efendimizin soyundan olan seyyidlere ve şeriflere önceden zekât düşmezdi. Günümüzde ise bu şahıslara da zekât düşer.
" } ] }